3 Ocak 2010 Pazar

İnce Bir Fısıltı

Simalar beliriyor gözlerimde.
Gecenin koyu karanlığında şafakları eflatun bir ufuk görüyorum.
Bazen umudunu kaybetmiş bir çocuk yürüyor Balaban’ın sokaklarında yalnız başına, bazen de Tohma çayında yüzüyor huzurla.
Kavak yapraklarının hışırtısı, kurak topraktaki kertenkele yarışları, Darende’nin sarı yamaçları ve sessizlikler içerisinde ince bir fısıltı…
Perdeler açılıyor, sahne başlıyor ve acı tatlı olaylar yaşanıyor tekrar tekrar.
Issız bir vadide yalnızlık beliriyor yine.

H.E.