
Hatırlayanınız var mı sevgi neydi?
Leyla’nın, Şirin’lerin, Aslı’ların nazı mıydı o; yoksa Mecnun’ların, Ferhat’ların, Kerem’lerin niyazı mı? Hangisinde belirmişti ilk kıvılcımı sevginin? Neydi sevgi?!...
Açıkken göz bebeğimize yerleşen de, göz yumduğumuzda gönümüze sızan da sevgi değil miydi bir vakitler? Bir dudağın kıpırdanışından yanağımıza akseden pembelikler, utanmalar sevgi değil miydi? En son ne zaman kızarmıştı yanağımız, hatırlayanınız var mı? Uykumuzu en son ne zaman terk etmiştik sevgiyi düşünmek adına? En son sevgi şiirini hangi gecede okumuştuk?
Sahi, neydi sevgi? Bir çuhayı ipek görebilmek miydi; toprağı amber niyetine koklamak mı? Sureti sirete, arazı cevhere, bedeni ruha köle eylemek miydi sevgi? Sevgi bir iyilik miydi, şefkatli bir cümlecik mi? Neydi sevgi, dış mıydı, yoksa iç mi; zahir miydi yahut batın mı; kalıp mıydı, ya ki can mı? Var olmak mı, varlıktan geçmek mi? Dünyaya gülmeye mi gelmiştik, ağlamaya mı; ölüyor muyuz, yoksa doğuyor mu? Sevgi neydi?!...
Unuttuk, acep neydi sevgi?
Bir yetimin başını okşarken dimağımıza yerleşen tat mıydı o? Bir bebeğin süt kokulu tenindeki suçiçeği miydi? Sabah evden çıkarken özlemeye başladığımız bir ses miydi? Hatırlayanınız var mı, sevgi neydi?
Sevgi neydi sahi?
Bir mektubun ilk satırı mıydı, bir telefondaki ilk ses mi? İnsanı mutlu eden o ilk satır mıydı defalarca okunan, yoksa ilk satır arayışları mı tekrar be tekrarlanan? Telefondaki bir ses insanın bir ömrünü doldursa mı sevgiydi gerçekten, yoksa yeni sesler duymaya hiç yetmeyecek ömürlerin arayışları mı?
Sevgi Neydi?!...